Bütün haftayı işe gidip gelerek ya da günlük rutinimizin yoğunluğu arasında geçirdikten sonra tabi ki hepimiz hafta sonunda dinlenmek istiyor, bizi rahatlatacak bazı yöntemler arıyoruz.
Previously in my writing hafta sonunda izleyebileceğiniz sizi rahatlatacak ve dertlerinizi unutmanıza yardım olacak film önerileri vermiştim. Ayrıca Pazar günü yapabileceğiniz aktivitelerle ilgili de alternatifler sunmuştum.
Bugünkü yazımda da hafta sonunu ekrana bakarak geçirmek yerine sakin bir şekilde kitap okumak isteyenler için uygun bir solukta bitirilebilecek kitap önerileri vermek istedim.
Bu önerileri hafta sonu evde kendinize hazırlayacağınız güzel bir ortamda okuyabilir ya da küçük bir tatil kaçamağına çıkacaksanız kitapları yanınıza alarak gittiğiniz yerde değerlendirebilirsiniz.
Hızlıca Okunabilecek Akıcı Kitaplar
1. Aklımda Hep Sen – Kürşat Başar
Listemizin birinci sırasında Kürşat Başar’ın Aklımda Hep Sen romanı bulunuyor. Aynı zamanda bir gazeteci ve müzisyen olan yazar bu kitabında seyahate çıkıyorum diye evini terk eden kendine başka bir hayat kuran bir babanın kızına odaklanıyor. Babasının aniden gidişinin ardından hayatında açılan boşluğu doldurma konusunda zorluk çeken ana karakter Ebru’nun geçmişi ile yaptığı hesaplaşmaya şahit oluyoruz. Oldukça akıcı olan bu kitap sizi de derinden etkileyecek.
2. Bir İdam Mahkumunun Son Günü – Victor Hugo
Sizi yormayacak ve fazla bunaltmayacak bir eser arıyorsanız bu klasik tam size göre. Fransız edebiyatının ünlü isimlerinden Victor Hugo’nun kaleme aldığı bu kısa romanın hikayesi tiyatro sahnesine de uyarlanan oldukça heyecanlı bir öykü. Yazarın okuru her zaman tetikte tutan üslubu ve klasik edebiyatın büyülü dünyası da işin içine eklenince bu romanı bir çırpıda okuyacağınızı söylemek hiç de yanlış olmaz.
3. Sarıyaz – Mahir Ünsal Eriş
Son dönemin oldukça popüler yazarlarından biri olan Mahir Ünsal Eriş bu kitabında birbirine bağlanan sekiz farklı öyküyü işliyor. Yazarın kendine has üslubu ile anlattığı öyküler bizi küçük bir kıyı şehrinde yaşayan sıradan insanların hayatına götürüyor. Bu hikayeler arasında zaman zaman kendimizden bir parça bulacağız ve zaman zaman da karakterlerin yerinde olsak ne yapardık acaba diye merak edeceğiz.
4. Sakin Olmak – Wilhelm Schmid
Eğer hafta sonunu verimli bir şekilde değerlendirmek ve dinlenirken aynı zamanda da bir şeyler öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre olacak. İş hayatı, ev ve sosyal yaşam arasında boğulmuş hissediyor, düzen oturtma konusunda sıkıntı yaşıyorsanız sakinlik kavramını işleyen bu esere bayılacaksınız. Günümüz dünyasında sakinliğe yer olmadığının altını çizen yazar aynı zamanda da bir filozof olduğu için sözcükleri çok iyi kullanıyor. Wilhelm Schmid’in derin dünyasına kendinizi kaptıracak ve sakin olmanın ne demek olduğunu öğreneceksiniz.
5. Gör Beni – Azra Kohen
Akıcı ve heyecanlı romanları çok seviyor, kendinizi hikayenin içinde bulduğunuzda uzunluğu ne olursa olsun hızlıca bitiriyorsanız bu kitabı tercih edebilirsiniz. Raflarda çok satanlar listesinde yerini alan ve uzunca bir süre de bu sırada duran Gör Beni kurgusu oldukça derin bir eser. Yazarın farklı üslubu ile kaleme aldığı bu roman insanlık tarihinin ilk zamanlarından Osmanlı’nın son yüzyılına uzanan geniş bir aralıkta geçiyor. Kitabı okurken karakterlerin yaşadığı aşka şahit olacak, geçmiş tarihlerde geçen mücadelelerin içine dalacaksınız.
6. Felsefenin Kısa Tarihi – Nigel Warburton
Listemizin altıncı sırasındaki Felsefenin Kısa Tarihi de yine okurken öğrenmek isteyenlere uygun bir eser. Bu romanı okurken asla sıkılmayacağınızdan ve ufkunuzun genişleyeceğinden emin olabilirsiniz. Akıcı anlatımı ile keyifli bir okuma deneyimi yaşatan eserde filozoflarla ilgili bilgi sahibi de olacaksınız.
7. Memleket Hikayeleri – Refik Halid Karay
Bu eser hafta sonunda bir oturuşta okunabilecek kadar akıcı bir roman. Türk Edebiyatının çok önemli yazarlarından biri olan Refik Halid Karay’ın bu eserinde ülkemizden insan manzaralarını göreceksiniz. Okurların kalbine dokunan ve onları derinden etkileyen hikayeler sizi memleketimizde çok keyifli bir yolculuğa çıkartacak.
8. Efendi Uyanıyor – H. G. Wells
Edebiyat dünyasının ilk distopyası olan bu roman aynı zamanda en etkileyici eserlerden biri sayılıyor. Yazar kitabında 19. yüzyılda yaşayan Graham’ın hayatını konu alıyor. Uykusuzluk sorunu olan karakterimiz en sonunda uyumayı başarıyor ama ne yazık ki gözlerini ancak iki yüz yıl sonra açabiliyor. Uyandığında banka hesabındaki paranın üzerine işleyen faizler sayesinde zengin olduğunu gören Graham hiç tanımadığı bu dünyaya ayak uydurmak için elinden geleni yapmak zorunda kalıyor. Bilimkurgu hikayeleri sevenler bu eseri kesinlikle çok sevecek.