Bir önceki yazımızda İngilizceyi bir yetişkin olarak nasıl öğrenebileceğimizden bahsetmiştik.
Bugünkü yazımızda da küçüklerimize nasıl İngilizce öğretiriz bundan bahsediyor olacağız.
İngilizce artık Milli Eğitim’in ilkokul ikinci sınıftan lise son sınıfa kadar her yıl aralıksız verdiği bir ders, hatta bir çok üniversitenin bir çok bölümünde de İngilizceye ihtiyaç duyuyoruz ve dersini görüyoruz. Peki çocuklarımız senelerce gördükleri bu dersten faydalanabiliyor mu? Milli Eğitim’in verdiği dil eğitimi yeterli oluyor mu? Yaklaşık 11 yıl ‘’eğitimini’’ aldıkları İngilizce, bir yabancıyla ufak bir diyalogda bulunma halinde yetersiz kalıyor.
Peki biz yetişkinler, ebeveynler olarak ne yapmalıyız ? Çocuklarımıza kelime mi ezberletelim? Zorla ders mi çalıştıralım? Yoksa gerçekten çabalayalım mı?
Bilmemiz Gereken 3 Gerçek
- Öncelikle ebeveynler olarak kabul etmemiz gereken gerçeklere bakalım, birinci gerçeğimiz 21. Yüzyılda İngilizce bilmiyorsak maalesef yok olduğumuzdur. Matematiği, Fen Bilgisi dersi iyi olsun, İngilizce ’den geçsin yeter diyorsak çocuğumuzu bu döneme tutunduramayız.
- İkinci gerçeğimiz İngilizce’nin bir dersten çok daha fazlası olduğudur. İngilizce çocuğumuzun sadece ortalamasını yükseltmeyecek, öğretmeninin sadece sevgisini ve saygısını kazanmasını sağlamayacak, İngilizce çocuklarımıza Dünya Vatandaşı olma yolundaki kapıyı açacak, kendi ülkesi dışında neler olduğunu gösterecek ve girişimcilik/iş dünyasında tutunmasını sağlayacak.
- Üçüncü gerçeğimiz, ki bence bizim ebeveynlerimizin en çok kabul etmekte zorladığı gerçek, çocuğumuzun bir robot olmadığı gerçeği. Bir kelimeyi bir kez gösterip çocuğumuzdan onu hafızasında tutmasını bekleyemeyiz.
Öylesine bir dershaneye gönderip çocuğumuzdan Shakespeare performansı beklememeliyiz. Bu 3 gerçeği içselleştirdiysek öğretme sürecini nasıl gerçekleştirebileceğimize geçelim.
Çocuklarımıza Nasıl İngilizce Öğretebiliriz?
Sıra nasıl öğreteceğimize, nasıl çocuğumuzu yönlendireceğimize geldi. En yaygın yöntemle başlayalım: bir dershane / dil okuluna göndermek . Yanlış bir yol değil, her şekilde çocuğumuzun bir öğretmene bir rehbere ihtiyacı var. Fakat her gördüğümüz kurs maalesef doğru kurs değil. Öğretmenler nerelerden mezun, ne eğitim almışlar, öğretmenler sürekli değişiyor mu, bir öğrenci ortalama kaç sene eğitim görüyor? Bu bilgilerin hepsi çok önemli. Öğretmenlerin üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun veya formasyon, CELTA, DELTA tarzı belgeler almış olması elzem.
İngilizce öğretmek için bilmek yeterli olmuyor maalesef. Öğretmeyi bilmek, çocuk psikolojisini anlamak çok daha önemli. Ayrıca bir ‘’Native’’ öğretmen şart, bir çok dil okulu farklı ülkelerden gelen öğretmenler için ‘’Amerikalı’’ diyor fakat buna inanmayalım. Resmi dili İngilizce olan veya yaygın olarak İngilizce konuşulan bir ülkede büyümüş bir öğretmenin çocuğumuza çok faydası olacaktır. O yüzden Türk bir öğretmen ve ”Native” bir öğretmenle eğitim veren kurumlar ilk tercihimiz olsun.
Diğer bir yöntem özel ders öğretmeni, bu kesinlikle öğretmene göre değişen bir durum, fakat iyi bir dil okulu kesinlikle çok daha faydalı olacaktır. Çünkü İngilizcede bulunan okuma, yazma, dinleme ve konuşma yetenekleri sınıf ortamında çok çok daha efektif öğrenilir ve bu yetenekler İngilizce öğrenmenin temel taşlarıdır Bir dil okulu veya dil öğrenimine önem veren bir özel okula gidiyorsa, öğrencimiz yoğun olmamak şartı ile konuşma alıştırmaları için bir özel ders öğretmeniyle desteklenebilir.
Eğer bir ebeveyn İngilizce biliyorsa kendisi öğretmemelidir. Maalesef birçok İngilizce öğretmeni çocuğuna İngilizce öğretemez, nedeni öğretmenin bilgi eksikliği değildir. Anne – çocuk, baba – çocuk rollerini öğretmen – öğrenci rollerine çevirmek her iki taraf için de çok zordur. Bu yöntemi öğretmekten ziyade, zaten İngilizce öğretimi gören çocuk ile evde ara ara onu sıkmadan İngilizce konuşarak gerçekleştirebiliriz. Bir anne-baba olarak ne kadar iyi bilirsek, ne kadar İngilizce’ye hakim olursak olalım maalesef tam öğretme gerçekleştiremeyiz.
Bugün sizlerle çocuklara İngilizce öğretimi hakkında bilgilendik, umarım kafamızdaki ufak soru işaretlerini çözebilmişizdir , kalan soru işaretlerimizi ileriki yazılarımızda çözmek dileğiyle. Hoşçakalın!