Her ne kadar astroloji alanında her Dolunay döneminde bunun insanlar üzerinde ne gibi etkileri olduğu anlatılsa da bilimsel açıdan baktığımızda Ay’ın insanların hayatını değiştirip değiştirmediği konusu hala tam bir soru işareti diyebiliriz.
Ay’ın Dünya’ya karşı aldığı konumlara göre hepimizin sağlık, kariyer ve ilişkiler gibi yönlerden etkilendiğimizi savunan astrologlar dışında bazı bilim insanları da doğal hareketlerin hem insanları hem de diğer canlıları etkilediğini ifade ediyor.
Son günlerde herkesin sosyal medya mecralarında da sıkça karşılaştığı üzere 21 Eylül’de Balık burcunda bir Dolunay gerçekleşecek. Pek çok kişinin bunun üzerimizde ciddi bir etkisi olduğunu ifade ediyor. Siz de kendinizi daha uykulu hissediyor, neden yorgun olduğunuza bir anlam veremiyorsanız belki de nedeni Dolunay olabilir.
Bugünkü yazımda sizin için eski dönemlerden beri üzerinde durulan bir konuyu ele almak istedim. Bakalım Ay’ın insan hayatı üzerindeki etkisi hakkında farklı görüşler neleri savunuyor.
Dolunay Döneminde Dünyada Neler Oluyor?
Bireysel olarak hayatımıza ne gibi bir etkisi olduğunu anlamak için aslında genel olarak bütün insanların neler yaşadığına bakmakta yarar var. Böylece bilimsel veriler ışığında bu hareketlerin bizi ne şekilde etkilediğini de daha iyi anlamış oluruz.
Doğumlar Artıyor!
Size oldukça ilginç ve belki de inandırıcılığı düşük gibi geliyor olabilir ama bu dönemlerde hastanelerdeki doğum oranları yükseliyor. Uzmanlar bunun gerçekten doğru olup olmadığını kanıtlamak için Japonya’nın Kyoto şehrinde bir gözlem yapıyorlar. Hamile bin kişiyi gözlemliyorlar ve tam bu evrede doğumların hızlı bir şekilde gerçekleştiğini görüyorlar.
Uyku Düzenimiz Bozuluyor!
En çok görülen ve bilinen etkilerden biri de uyku düzeni ile ilgili. Bu evrede birkaç gün boyunca çok daha ağır uyumamız ya da uykuya dalmada zorluk yaşamamız normal. Bilim insanları yaptıkları araştırmalar sonucunda bu döngülerin uyku süresini ciddi anlamda değiştirdiğini gördü. Çevresel etkilerin uykumuzu etkilediğini düşününce aslında bu hiç de şaşırtıcı değil.
Ameliyat Sonuçları Değişebiliyor!
Yine ilgi çekici sonuçlardan biri de bu. Yapılan bir araştırmada bu döngülerin değiştiği dönemlerde özellikle de açık kalp ameliyatlarının sonucunun değiştiği görülmüş. Bu evrede ameliyat olan kişiler ilginç bir şekilde diğerlerine göre çok daha kısa sürede toparlanmışlar. Bu bir haftalık süreçte ameliyat başarı oranlarının yükseldiğini ifade edebiliriz.
Migren Atağı ve Sinir Krizi Geçirme Oranı Artıyor!
Ne yazık ki bu süreçte yaşadığımız olumsuz durumlardan biri de migren ve baş ağrısı yaşama ihtimalimizin artması. Kendimizi biraz daha uykulu ve yorgun hissedebilir, sık sık başımız ağrıdığı için ağrı kesici ilaç almak durumunda kalabiliriz. Bu durumun bir etkisi olarak başı ağrıyan kişilerin ağlamaya meyilli olduğu bilinen bir gerçek. Uzmanlar manyetik çekim alanları değiştiği için insanların sinir bozukluğu, sinir krizi, cinnet gibi şeyleri yaşama riskinin arttığını savunuyor.
Acı Eşiğimiz Azabilir!
Bu dönemlerde manyetik alanın değiştiğini ifade etmiştik. Uzmanlar yapılan çalışmalar sonucunda değişen manyetik alanın acı eşiğini de düşürdüğünü savunuyor. Antik dönemlerde kadınların epilasyon gibi can acıtacak şeyleri bu süreçte yapmadığı biliniyor. Diş çektirmeniz ya da bu tür bir tedavi olmanız gerekiyorsa bu dönemin bitmesini bekleyebilirsiniz.
İntihar Riski ve Suç Oranları Artıyor!
Yapılan araştırmalar bu süreçte intihar ve suç işleme oranlarının büyük oranda arttığını gösteriyor. 1993 yılında yapılan gözlemlerde dünya çapında cinayet işleyen ve kendini öldürenlerin yoğunlaştığı görüşmüş. Pek çok farklı ülkeden ve alandan araştırmacı bu teoriyi savunuyor. Manyetik alanın değişmesi ile insanların daha çok duygu dalgalanması yaşadığı bu günlerde tüm canlıların dengesi bozulabiliyor.
Tansiyonumuz Yükseliyor!
Bu sürecin insan sağlığına olan bariz etkilerinden biri de yaklaşık bir haftalık bir dönem boyunca kalp atışlarının hızlanması. Artan kalp atışları tansiyonun yükselmesine neden oluyor. Bu günlerde kalp krizi geçiren kişilerin sayısının da ciddi anlamda arttığı biliniyor. Ayrıca tansiyonun artmasının yanında ödem ve şişkinlik hissi de görülebilir. Bu durumun da kalp krizi riskini etkilediği düşünülüyor.
Trafik Kazaları Artıyor!
Bu evrede iletişim sorunları, konsantrasyon bozuklukları ve duygusal dalgalanmalar görülüyor. Bunun sonucunda da trafik kazaları artıyor. Trafikte daha çok kavga çıkabiliyor ve geziye giden insanlar ya trafikte ya da dönüş yolunda herhangi bir nedenden dolayı problemler yaşayabiliyor.
You May Be Interested In:
How to Lay Out Tarot Cards? Tell Your Fortune with 4 Different Constellations!
Benefits of Parsley: Eliminate Edema in 3 Days!