Binlerce yıldır insan hayatının bir parçası olan Yoga günümüzde sık sık karşımıza çıkan ve oldukça popüler bir konu haline geldi. Bu konuya girince herkesin aklına bunun bir spor olup olmadığı, bizi zayıflatıp zayıflatmayacağı ya da gerçekten işe yarayıp yaramayacağı gibi sorular geliyor. İşte bugünkü yazımızda size pratiğin aslında gerçekten ne anlama geldiğini ve bu öğretiyi hayatınıza dahil ederek nasıl mutlu olabileceğinizi anlatacağız.
İlginizi çekebilecek ürünler için buraya da göz atabilirsiniz: https://www.mitr.com.tr/urun/agac-tutsuler
Öğreti Bize Ne Anlatıyor?
Sözlük anlamı ile birlik ve birlik bilinci gibi terimleri ifade eden yoganın asıl hedefinin aydınlanmak olduğu düşünülüyor. Bu uygulamalar ile insanın aydınlanması, birlik bilincine erişmesi, hayat yolculuğunda daha farkındalıklı hale gelmesi mümkün. Tabii ki bütün bunları yapabilmek için adanmışlık, azim ve disiplin büyük bir önem taşıyor.
Yaşadığımız modern çağın en büyük sorununun stres, gerilim ve sıkışmışlık hissi olduğunu düşününce yoganın neden giderek daha popüler hale geldiğini anlamak o kadar da zor değil. Hepimiz bir şekilde anı yaşamak, eğlenmek, sıkışmışlık hissinden kurtulmak ve mutlu olmak istiyoruz. Bunun için de kaosun içinde kendimize bir ışık kaynağı arıyoruz. İşte bu ışık kaynaklarının en güçlülerinden biri de bu.
Pek çok farklı kadim uygulamada olduğu üzere bu uygulamaların da farklı yöntemleri olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Aslında bu alana girince karşımıza çıkan bilgileri derya deniz olarak da tanımlayabiliriz. Ama kısaca temeline baktığımızda öğretinin özüne inebilir ve bu alandaki karmaşık bilgilerin içinde kaybolmadan uygulama sürecini kafamızda oturtabiliriz.
Öncelikle eğer bu işe başlamayı düşünüyorsanız mutlaka öğretilere bir göz atmanızı ve pratik pozlara geçmeden önce uygulamaların manevi boyutunu anlamanızı öneririm. Çünkü pozlar yani bir diğer deyişle asanalar manevi anlamları ile birlikte bir işe yarıyor, hayatımızda bize kılavuzluk etme vaadinde bulunuyorlar.
Bu İşe Başlamadan Önce Hemen Göz Atabilirsiniz: https://www.decathlon.com.tr/C-576667-yoga
Öncelikle size beş temel prensipten bahsetmek istiyorum.
1. Fiziksel Beden
Bu öğretilere göre hepimizin bir fiziksel bedeni yani maddesel bir tarafı var. Bu fiziksel bedenlerin hayatın içine gerçekten karışabilmesi ve duyguları yoğun bir şekilde yaşayabilmesi için insanların fiziksel bedenin sınırlarından öteye geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde hepimizin mutluluk algısı sadece fiziksel bedenlerimiz üzerinden ilerleyecek ve farkındalığı yakalamamız da imkansız hale gelecek. Aynı bizim gibi dış dünyamızın da fiziksel bedenlerden oluştuğunu ama mutluluğun maddesel boyutta aranmaması gerektiğini unutmayalım.
2. Yaşam Gücü
Bu öğretilere göre fiziksel bedenlerin bir adım ötesinde yaşam gücümüz var. Bu noktada yaşam gücü diye ifade edilen şeyin farkı kaynaklarda ruh olarak geçtiğini tahmin etmek hiç de zor değil. Eğer mutluluk arayışına çıktıysak fiziksel bedenimizin ötesindeki yaşam gücümüzü anlamaya başlamalıyız. Bunu anlamak için tabii ki önce bunun farkında olmak gerekiyor. Ancak yaşam gücümüzün de belli sınırları olduğunu hesaba katan bu öğreti saf mutluluğun sadece yaşam gücü ile elde edilemeyeceğini ifade ediyor, bizi hemen bir diğer temel öğretiye yönlendiriyor.
3. Akıl Bedeni
Günümüzde pek çok kişinin “bedenim yaşlandı ama ruhum genç” dediğini duyuyoruz. Bu cümle ilk başta hepimizi gülümsetse de tabii ki zihnimiz hemen kaosa sürükleniyor ve ruhumuz genç kalsa da aklımız yaşlanıyor diye paniğe kapılabiliyoruz. İşte bu noktada öğretiler yine devreye giriyor ve akıl bedeni diye ifade edilen zihinlerimizin de mutluluk konusunda bir kıstas olmayacağını söylüyor. Bu nedenle beyinlerimizin de ötesine geçmemiz gerekiyor.
4. Zihinsel Beden
Bu öğretilere göre zihinsel beden olarak tabir edilen kavram insanların vicdanlarını ifade ediyor. İyiyi ve kötüyü ayırt etmemizi sağlayan zihinsel bedenlerimiz dürtüler ile düşünceler arasında gidip gelirken zaman zaman yolumuzu bulmamızı sağlıyor, zaman zaman da canımızı sıkabiliyor. Bu nedenle her ne kadar erdemli olmak önemli olsa da insanın saf mutluluğu zihinsel bedenlerinde aramasının anlamı yok.
5. Mutluluk Bedeni
Bu öğretilerin temel prensiplerini birer birer anlattık ve işte şimdi yoga ile mutluluk arasındaki bağlantıyı göstereceğimiz ana geldik. Öğretilere göre mutluluk bedeni diye tanımlanan kavram aslında içsel saf mutluluğu ifade ediyor. Yani içsel mutluluğumuz dışarıdaki hiç bir şeye bağlı olmayacağı için, bunun yok olması ya da azalması da söz konusu değildir. Pratik yaptıkça içimizde zaten var olan mutluluk bedenimize ulaşabilir, sükunetin içindeki o huzurun tadını çıkartabiliriz.
Mutlu Olmanın Temel Kuralları
Peki ne yapmamız gerekiyor dediğinizi duyar gibiyim. Bu yüzden şimdi de kısaca farkındalığınızı arttırmak ve mutlu olmak için uygulayabileceğiniz temel kuralları anlatacağım.
1. Mutluluk dışarıda değildir, unutma.
2. Disiplinli bir şekilde yoga yapmayı ihmal etme.
3. Meditasyon ve nefes çalışmaları ile anı yakala.
4. İnsanları da kendini de yargılamayı bırak.
5. Hayatın akışına ve kendi yolculuğuna güven.
İşte bu kadar basit. Bu kadim öğreti bize mutlu olmak için çok kısa ve öz bir yol haritası veriyor. Bunu uygulayıp uygulamamak ise bize kalmış…
Sağlıklı yaşamla ilgili diğer yazılara buradan ulaşabilirsiniz:
