Kan şekeri vücudumuzun ana enerji kaynağıdır. Bu enerji kaynağı vücudumuzun ihtiyacı olandan daha çok glukoz alması durumunda bunu daha sonra kullanmak üzere karaciğer ve kaslarda depolaması ile elde edilir. Özellikle pirinç, patates, ekmek ve meyveler gibi besinlerden alınan kan şekeri seviyesinin düşmesi ya da yükselmesi pek çok farklı sağlık sorununa neden olabilir.
Vücudumuzdaki sistemlerin doğru çalışması ve metabolizmamızın işlevini sürdürebilmesi için kan şekeri seviyemizin uygun oranda olması gerekir. Zengin besinleri tükettiğimizde kana karışan glikoz enerji kaynağına dönüştüğü için bu kavram böyle adlandırılmıştır.
Kandaki glikozun bütün vücudumuzda dolaştığını ve diğer hücrelere de ulaştığınız göz önünde bulundurduğumuzda bunun hem fiziksel hem zihinsel aktivitelerimiz için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
Aynı zamanda kan şekeri seviyemiz düşük olduğunda vücudumuzda yeterli enerji olmadığından kendimizi aç hissedebilir, daha çok terleyebilir, karıncalanma, titreme, çarpıntı ve halsizlik hissedebiliriz. Ayrıca bunun ruhsal olarak da bizi duygu dalgalanmalarına soktuğunu ifade etmek mümkün. Bu seviyenin çok yüksek olması halinde vücudumuzda diyabet hastalığı gelişiyor.
Peki hayatımızı kaliteli bir şekilde devam ettirebilmek için bu kadar büyük bir öneme sahip kan şekeri seviyesi nasıl dengelenebilir diye merak ediyorsanız sizin için hazırladığım derlemeye göz atabilirsiniz. Hayatınıza sokacağınız pratik yöntemlerle bu sorunu tamamen çözebilirsiniz. Ancak eğer bu önerilerden hiçbir şekilde sonuç alamazsanız mutlaka uzman bir doktora danışmalısınız.
Neden Kan Şekerini Dengelemeliyiz?
Vücudumuzdaki bu seviyenin dengelenmesi için uygulayabileceğiniz bazı pratik bilgilerle bu konuda ortaya çıkabilecek bütün sorunların önüne geçebilirsiniz. Neden bu dengeyi sağlamak bu kadar önemli diye merak ediyorsanız sistemin nasıl çalıştığından kısaca bahsedebiliriz.
Öncelikle yemek yediğinizde sindirim sisteminiz çalışmaya başladığında bu seviye yükselir, sonra üretilen enerji kullanıldığında ise düşer. Bu seviyenin nasıl bir dalgalanma halinde yükselip alçalacağı sizin biyolojik özelliklerinize, yediğiniz yiyeceklerin değerlerine ve aktivitelerinize bağlı.
Ne olursa olsun şunu her zaman aklınızda bulundurmalısınız kan şekeri seviyeniz ne kadar hızlı yükseliyorsa o kadar da hızlı düşecektir. Bu da iştahınızın artmasına ve metabolizma hızınızın yavaşlamasına neden olur. Aşınan kiloların verilememesinin arkasında yatan en önemli nedenlerden biri de bu seviyenin dengesinin korunamamasıdır.
Diyabet hastalarında görülen belirtilere benzeyen titreme, terleme, kaygı ve sinirlilik gibi durumların ortaya çıkması halinde bu konuda sorun yaşadığınızı anlayabilirsiniz. Bu seviyenin dengede tutulması bütün bu nedenlerle hepimiz için çok önemlidir. Peki bu işi nasıl yapacağız? Gelin birlikte bakalım.
Pratik Öneriler
Bu seviyenin dengede tutulması için öncelikle yediğimiz yiyeceklerin değerleri konusunda biraz daha bilinçli olmamız gerekiyor. Glisemik indeks (GI) diye bilinen bu değerler oranı kendimizi daha iyi hissetmemiz için çok önemli. Bu nedenle özellikle glisemik indeksi düşük gıdaları yememiz gerekiyor. Bu yiyecekler arasında bol lifli sebzeler, meyveler ve kepekli ekmek bulunuyor.
Yediğimiz yiyeceklere dikkat ederken elimizden geldiğince rafine şeker tüketimimizi azaltmalıyız. Bu tür şekerli ürünleri tükettiğimizde vücudumuzda ciddi bir dengesizlik ortaya çıkar ve vücudumuz yağ tutar. Ayrıca krom ve magnezyum içeren avokado, baklagiller, yağlı tohumlar, kuruyemiş tüketimimizi arttırmak da iyi bir fikir olabilir.
Genel beslenme düzenimizde lifli gıdaları daha çok tüketir, yiyeceklerimize tarçın eklemeye başlarsak bunun da bize büyük bir yararı olacaktır. Lifli gıdaların sindirimi daha uzun sürdüğü için vücudumuzda herhangi bir dengesizliğe neden olmadığı bilinmektedir. Yulaf ve çiya tohumu bu konuda en iyi besin maddeleri arasında yer alır.
Protein alımını arttırmak da yine kendimizi daha zinde ve dinç hissetmemizi sağlayacak yöntemlerden biri olabilir. Proteinlerin yanına sebze ve meyveleri de ekleyerek dengeli bir program oluşturabilirsiniz. Bu seviyenin dengede kalması için sadece yiyeceklerimizi değiştirmemiz etkili olmayabilir.
Aynı zamanda stresle başa çıkma yöntemlerini de deneyebiliriz. Stresin sağlığımıza genel anlamda ne kadar zararlı olduğu bilinen bir gerçektir. Yapılan araştırmalar stresin vücudumuza somut olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor. Su tüketimini arttırmak da yine kendimizi iyi hissetmemize büyük bir yararı olabilir.
Son olarak da kafein ve alkol alımımızı azaltabilir, düzenli uyumaya başlayabilir, egzersiz yapabilir ve yemeklerimizi yerden farkında olmaya çalışabiliriz. Bütün bunların kan şekeri seviyemizi dengede tutma konusunda iş birliği içinde olduğunu aklınızda bulundurun ve pratik yöntemlerle kendinizi daha zinde hissetmeye başlayın.