Güneş sisteminde yer alan Mars Gezegeni, büründüğü kızıl rengi sebebiyle, tarihte yaşamış toplulukların mitolojileri ve inanışları içerisinde genellikle kan ve olumsuzluk ile öne çıkmıştır. Öyle ki, Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip olan savaş tanrısı Ares’in diğer bir adı, Mars’tır. Ayrıca, Mars’ın uyduları niteliğindeki Phobos ve Deimos’un adı da yine savaş tanrısı Ares’in (Mars) çocuklarının isimlerinden türetilmiştir. Mars, sahip olduğu bu paslı rengi ile uzaydaki yıldızlardan, gezegenlerden ve diğer gökcisimlerinden farklı gözükür. Bu durum da onu daha dikkat çekici hale getirir. Ayrıca bu özelliği ile topluluklar ve kültürler tarafından inanç sistemine dahil edilmiş ve kutsallık atfedilmiş bir gökcismi olmuştur.
Mars Gezegeni Neden Kızıl?
Aslında Mars’ın kızıl renge sahip oluşu ile, pas ve vücudumuzdaki kanın renginin kırmızımsı renklere sahip oluşunun nedeni büyük ölçüde aynıdır. Nedeni ise bu 3 maddenin de içeriğinde bildiğimiz demir elementi bulunmasıdır. Demir, solunum olayımızı gerçekleştirmemize yarayan oksijen elementi ile etkileşime girdiğinde zaman içerisinde demir oksit bileşiğini oluşturur ve bu bileşiğin oluşması sonucunda demir içeren yerler kızılımsı bir renge bürünür. Bu kimyasal tepkime olayına oksidasyon ismi verilir.
Demir oksidin kızılımsı renge sahip olmasının sebeplerine gelirsek… Demir oksit, görünür ışıktaki mavi ve yeşil olan dalga boylarını daha fazla absorbe eder ve neticede genellikle kızılımsı renge bürünmüş olan dalga boylarını çevreye yayar ve en sonunda insan gözünün de kızıl tonları algılayabilmesi sonucunda, gezegen bize kızıl rengiyle gözükmüş olur.
Mars’ta Neden Bu Kadar Fazla Miktarda Demir Oksit Var?
Bu noktada üzerine düşünülebilecek bir diğer konu ise, Mars’ın yer yüzeyinde neden bu kadar fazla miktarda demir elementinin bulunuyor oluşudur.
Mars oluşmadan önce, Dünya ve diğer gezegenlerin ortaya çıkışında olduğu gibi, sadece gaz ve toz kümesinden oluşuyordu. Daha sonrasında, bu kümenin oluşturduğu kütle sebebiyle uzay-zamanın bükülmesine bağlı olarak, Mars bulutunun ortak bir noktaya çökmesiyle birlikte, Dünya’da olduğu gibi, çekirdeği ve diğer gezegensel kısımları oluşmuştur.
Ancak yer yüzeyinde, Dünya’nın aksine çok daha fazla miktarda demir elementi kalmıştır. Dünya’daki demir elementi ise Mars’ın aksine yer yüzeyi yerine Dünya’nın çekirdeğine doğru çökmüştür. Bilim insanlarına göre, Mars’ın daha az kütleli oluşu ve bu kütlenin çökmesiyle doğru orantılı olarak çevresine yarattığı çekim kuvvetinin de doğal olarak daha düşük oluşu sebebiyle, demir elementinin çoğunluğu, Dünya’da olduğu gibi çekirdeğine kadar ilerlememiş ve belli bir miktarının yer yüzeyinde ve manto gibi diğer gezegensel bölgelerde fazlalaşmasına yol açmıştır.
Mars’taki Demirin Oksitlenmesini Sağlayan Oksijen Nereden Geliyor?
Ancak aklımızdaki sorular burada bitmez. Diğer bir muhim bir soru da, Mars yer yüzeyindeki demir elementinin nasıl bu kadar fazla miktarda oksidasyon olayına maruz kalmasıdır. Bunun nasıl ve neden gerçekleştiğine günümüzde maalesef henüz kesin bir kanaat getirilebilmiş değildir, ancak kesine yakın tutarlı birkaç hipotez ortaya atılmış ve tartışılma aşamasında durumundadır. Bunları maddeler halinde tartışacak olursak:
- Mars’ta önceden var olmuş olan su bileşiği ile demir elementinin etkileşime girmesiyle oluşturduğu oksidasyon tepkimesi ve bu tepkimenin sonucunda doğurduğu demir oksit bileşiğinin ortaya çıkması,
- Oluşan kasırga niteliğindeki toz fırtınaları esnasında Mars kayalarının üstündeki regolitlerin içeriğinde yer alan kuvars kristallerinin parçalanmasıyla açığa çıkan, oksijen miktarı fazlaca olan kısmın açığa çıkması ve sonuç olarak yüzeyde, demir elementi ile oksijen elementlerinin reaksiyonu sonucunda oksidasyon tepkimesinin ortaya çıkması,
- Güneş ışınlarının atmosferdeki karbondioksit gibi birtakım bileşikleri parçalayarak hidrojen peroksit ve ozon benzeri türlü oksidanlar ortaya çıkarması ve bunun da demir elementini oksitlendirmesi.
Sonuç
Yapılan bilimsel deneyler uzun zaman ölçeklerini kapsadığında, hele ki bu deney ve araştırmalar Dünya-dışı bir gezegenin üzerinde çalışıldığında, “kesin” bir kanaate varmak da maalesef bir hayli şekilde zorlaşmaktadır. Bu sebepten dolayıdır ki, Mars’ın yer yüzeyindeki demir elementinin oksidasyon etkileşimine nasıl maruz kaldığını öğrenmek, konunun içerdiği uzun zaman dilimine paralel olarak, biz dünyalılar için maalesef yine uzun zaman dilimleri gerektirebilmektedir.
Mars hakkında kısa bilgiler:
• Mars, 224.943.602 km uzaklığıyla Güneş’e en uzak 4. gezegendir.
• 6792 kilometrelik çapıyla Güneş Sistemi’ndeki en küçük 2. gezegendir.
• Ayrıca diğer birçok gezegene göre oldukça yuvarlak bir yapıya sahiptir. Gezegenin kutup çapı 6752 km iken ekvator çapı ise 6792 km’dir. Kutup ile ekvator çapı arasında sadece 40 km bir fark bulunmaktadır.
• Mars’taki yerçekimi, Dünya’nın yerçekiminin sadece yüzde 37’si bir kuvvete sahiptir.
• Yüzey sıcaklığı Güneş’e bağlı olarak 20 ile -130 ºC arasındadır.
• Mars, Güneş’in yörüngesindeki 1 turunu tamı tamına 687 Dünya günü gibi bir sürede tamamlamaktadır.
İlginizi çekebilir:
Axiom Uzay İstasyonu: Dünyanın İlk Özel Uzay İstasyonu Projesi