Ders zili çaldı ve okullar açıldı. Peki bunca zamandır evden eğitim gören çocuklar okula gitmeye, yüz yüze eğitim görmeye zihinsel ve fiziksel olarak hazırlar mı? Bugünkü yazımda sizin için korona sonrası eğitim dönemi ile ilgili yapılan araştırmaları ve çocukların yaşadığı okul stresini ele almak istedim.
Çocuklar için Alınan Önlemler
Covid-19 döneminin başlangıcından bu yana kapanan okullar bir buçuk yılın ardından tam zamanlı olarak açıldı ve eğitime başladı. On sekiz milyon öğrenci sınıfları doldurdu ve bir milyondan daha fazla öğretmenle bir araya geldi. Bu da aklımıza öğrencilerin böyle bir değişime nasıl tepki verdiğine dair soru işaretlerini getiriyor.
Aşılama ve pandemi sürecinin yarattığı endişeler bir yandan kantin, yemekhane gibi alanlarda uygulanan kuralların yarattığı baskı diğer yandan hem aileleri hem öğrencileri ciddi anlamda etkiliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı okulların pandemi kapsamında maske, dezenfektan ve temizlik ürünleri ile ilgili ihtiyaçları doğrultusunda çok yüksek bir bütçe ayrıldığını açıkladı. Aileler bu sürecin nasıl devam edeceği konusunda endişeli olsa da bakanlık elektronik takip sistemi ile bütün aşamaları yakından takip edeceğini belirtiyor.
Aşılama
Hem ülkemizde hem de dünyada pandemi kapsamında aşılama oranı da ciddi şekilde arttı. Aşı olmaya hak kazanan herkesin en kısa sürede aşı olması için teşvikler yapılıyor ve aşı olmayanlara da belli kısıtlamalar getiriliyor.
Bu durumun eğitimde bir risk oluşmaması adına da önemli olduğu düşünülüyor. Bu noktada öğretmenlerin ve eğitim sektöründe çalışan herkesin de aşı olmuş olması gerekiyor. Ayrıca bütün çalışanlara haftada iki kere PCR testleri de yapılacağı ifade ediliyor.
Bunun dışında alınan önlemlere baktığımızda bütün ortak alanlarda maske kullanılacağı, maske atık kutularının düzenli şekilde boşaltılacağı ve el hijyeni için de rutin kontrollerin yapılacağını görüyoruz.
Öğrencilerin Yaşına Göre Yaşadıkları Stres
Her ne kadar gerekli önlemler alınmış olsa da olağandışı bir sürecin içerisinden geçtiğimiz için bu durum hem öğrencileri hem aileleri etkiliyor. Bu noktada öğrencilerin yaşına göre farklı endişeler yaşadıklarını ifade edebiliriz. Bakalım neler hissediyorlar!
Okul Öncesi
Okul öncesi öğrenciler normalde de okula başladığında ebeveynlerinden ayrılma konusunda sorun yaşarlar. Pandemi nedeniyle yaşanan endişeler de eklenince onların üzerindeki baskının arttığını ifade etmek mümkün.
Ailelerin bu süreci daha iyi bir şekilde atlatmak için çocuğun pandemi ile ilgili haberlere daha az maruz kalmasını sağlamalı. Yapılabilecek en iyi şey onların hijyen kurallarına uygun şekilde hareket ettiğinden emin olmak. Onlara küçük yaştaki bireylerin hastalıktan daha az etkilendiğini söylemenizde de yarar var.
İlkokul
Okul öncesi döneme göre biraz daha büyük olan bu çocuklar her ne kadar okul kavramına alışmış olsa da daha yoğun bir eğitime başladıkları için kendilerini baskı altında hissedebiliyorlar. Bu noktada onlara yardımcı olmak için mutlaka öğretmenleri ile sık sık iletişime geçerek sınıfta nasıl davrandıklarını öğrenmelisiniz.
Pandemi konusunda kuralları hatırlatıp bununla ilgili onlara bilgi verdikten sonra kaygılarını arttıracak bütün davranışlardan kaçınmanızda yarar var.
Ergenlik
Ergen bireyler bu süreci anlama konusunda çok daha iyiler. Ancak onların da pandemi döneminde enerjilerini atamadığını, arkadaşlarından ve okulda yaptıkları etkinliklerden uzak kaldığını düşünecek olursak yaşadıkları stresi anlamak hiç de zor değil.
Ayrıca girecekleri lise ve üniversite giriş sınavları konusunda hissettikleri baskı da onların daha agresif olmasına neden olabilir. Bu noktada yapabileceğiniz en iyi şey iletişiminizi kuvvetli tutmak, ortak alanlarda dikkatli olmalarını sağlamak ve onlara alan tanımak olacaktır.
Ekstra Bilgiler
Aileler çocuklarının hem zihinsel hem de fiziksel olarak sağlıklarını olumsuz etkileyecek bir şey yaşamaması için çaba harcamaya devam ederken bir yandan da akıllarında sürekli farklı konularda soru işaretleri olabiliyor.
Bu soru işaretlerinin bir kısmını giderebilmek adına ders saatlerinin azaltılmayacağını söylemek mümkün. Kısacası okulda alınan ekstra önlemler dışında aslında kurallar açısından pek de değişen bir şey olmayacak.
Okul bahçesindeki etkinliklerde kalabalık grupların toplanmasına izin verilmeyecek, olabildiğince iki metre mesafe kuralına uyulması için çaba gösterilecek ve beslenme saatlerinde de benzer şekilde ilgili kısıtlamalar geçerli olacak.
Ayrıca velilere dağıtılan bilgilendirme formu ile herkesin bu konuda daha bilinç olması ve ona göre hareket etmesi sağlanacak. Son olarak da zorunlu durumlar dışında okul bahçesine girişe izin verilmeyeceği, izin verildiği durumlarda ise HES kodu alınacağını söyleyebiliriz.