Gelişen Dünya’nın ve ülkemizin ihtiyaçlarından biri bildiğiniz üzere İngilizce. Ama iş mülakatlarında artık yeri ve eski saygınlığı yok. Neden? Çünkü İngilizce artık bir yetkinlik bir başarı değil, bu dil iş dünyasında bir zorunluluk. Teknolojiden spora, tıptan eğitime, gündelik hayatımızdan iş dünyasına her yerde bu dili görüyoruz. Peki, bu dili nasıl öğreniriz?Piyasada bulunan basit kelime kartlarıyla mı? Gece uykumuzda sadece dinleyerek bize İngilizce öğretebilecek olan setlerle mi? Yoksa herkesin ağzına takılan ‘’dizi ve müzikler’’ mi bize İngilizce öğretecek?
Maalesef hayır. Hiçbir bilgiye ulaşmak bu kadar kolay değil. Peki, ne kadar vakitte öğrenebiliriz? 2 ay mı, 3 yıl mı, 10 yıl mı veya asla mı? Biz
kendi dilimizi ne zaman öğrendik? Hala öğreniyor muyuz? Yeni Türkçe kelimeler öğreniyor muyuz? Evet. Eğitim bir oluş değil yaşam boyu süren bir süreçtir. Bir gecede öğrenemeyiz bu dili. Bir süreç içerisinde öğrenebiliriz.
En Önemlisi Sabır
Bu sebeple bir dili öğrenmek için ihtiyacımız olan ilk şey: Sabır. Söylediğim gibi bir dil bir gecede öğrenilmez, bütün zaman zarflarını bilince veya kur atlayınca ‘’biliyorum ‘’ diyemeyiz . Dil yaşam boyu öğrenme gerektiren bir süreçtir.
Hele ki çevremizde bu dili konuşan biri yoksa, konuşma
ortamımız yoksa, bu dile maruz bırakılmıyorsak maalesef öğrenme sürecimiz de uzayacaktır .
Aceleci bir toplum olmamız sebebiyle hemen öğrenmek, hemen sonuca varmak istiyoruz . Fakat hiçbir öğrenme süreci bu kadar çabuk gerçekleşmez, gerçekleşiyorsa da bu öğrenme değil ezberlemektir. Ezberlemek de eğitimin bir parçası değildir. Eğitimde amaç bireyde kalıcı izli davranış değişikliği gerçekleştirmektir. Bu kalıcı izli davranış değişikliğine ulaşmak için sabır birinci ve en öncelikli
ihtiyacımızdır.
Bir Hedefimiz Olmalı
İkinci ihtiyacımız hedef. Neden öğrenmek istiyorum? Bir sınav için, yabancılarla konuşabilmek için, sınavlardan geçebilmek için, altyazısız film izleyebilmek için bile olabilir. Nereye varmak istiyorum?
Evet ben İngilizce öğrenmek istiyorum, fakat neden? Birey kendine bu soruları sorup cevaplayabilmeli. Bir gün test çözerek bir gün konuşarak, diğer gün okuma yaparak bu dili öğrenemeyiz. YDS gibi bir sınava çalışıyorsak eğer, yolumuz speaking dersi almak olamaz. Hedefimizi de belirlediysek üçüncü ihtiyacımıza geçelim.
Belirlediğimiz Hedefe Göre Yolumuzu Çizmeliyiz
Üçüncü ihtiyacımız bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacak yol. Hedefim bir sınavsa; soru çözmeyi öğrenmeliyim. Hedefim konuşabilmekse; kelime çalışmalı ve cümle kurabilme yetimi geliştirmeliyim.
Hedefim sınavları geçmekte müfredata göre ilerlemeliyim, hedefim altyazısız film izleyebilmekse kulak aşinalığı kazanmalıyım. Hedefim İngilizce konuşabilmekse ben bunu soru çözerek yapamam. Hedefim olmazsa yolumun sonunda ulaşacağım bir yer olmaz. Yolum olmazsa hedefime ulaşamam. Sabrım olmazsa ne hedefime ulaşabilirim ne de o yolda ilerleyebilirim. Sabır, hedef ve doğru yol ile yaşam boyu öğrenme sürecinizi başlatabilirsiniz.
İlk etapta sizlere aktarabileceğim temel bilgiler bunlar. Bu üç maddeye sadık kaldığınız bir yolda ilerlerseniz başaracağınızdan hiç şüphem yok, yapabilirsiniz!
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Sevgiyle kalın!
