Papatya familyasından olan ekinezya bağışıklık sistemimizi güçlendirme konusunda en etkili bitki çayı türlerinden biridir. Antik dönemlerden beri şifa kaynağı olarak görülen ekinezya daha çok refli ve boğaz ağrısı gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.
Ben de bugünkü yazımda sizin için ekinezya çayının yararlarından bahsetmek istedim. Bu çayı düzenli olarak tüketerek hastalıklarınızın hafif atlatılmasını sağlayabilirsiniz.
Ekinezya ile İlgili Temel Bilgiler
Ekinezya özellikle kışın görülen soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir bitki türüdür. Ana vatanı Kuzey Amerika olan bu bitki ülkemizde koni çiçeği ya da kirpik otu olarak da adlandırılmaktadır.
Bütün dünyada kozmetik ve ilaç sektöründe de sıkça kullanılan bu bitkinin kır çiçekleri genellikle kendiliğinden yetişir. Bu nedenle farklı bölgelerde de oldukça yaygındır. Ayrıca endüstriyel amaçlı olarak da üretildiğini ve cilt temizliği gibi alanlarda da kullanıldığını söylemekte yarar var.
Bu bitkinin tüketim şekline baktığımızda bitki çayı olarak hazırlanabildiğini ya da gıda takviyesi olarak alındığını görüyoruz. Takviye gıdalar her ne kadar yararlı olsa da eğer böyle bir ihtiyacınız yoksa doğal olarak tüketmeyi tercih edebilirsiniz.
İki tatlı kaşığı toz ekinezya bitkisini bir bardak sıcak suya ekleyip yedi dakika bekledikten sonra süzgeç yardımıyla bir fincana alabilirsiniz. İsterseniz French Press kullanarak da bu çayı rahat bir şekilde demleyebilirsiniz. Bu çayın tadı biraz acımtırak olduğundan içine tarçın ya da karanfil eklemeyi de tercih edebilirsiniz.
Son olarak da çay olarak tüketmek yerine bu tozu cildinize uygulayabileceğinizi ifade etmekte yarar var. Bitkinin tozunu cildinizdeki sorunlu yere uygularsanız problemlerin kısa sürede yok olduğunu fark edeceksiniz. Sivilce, akne ya da egzama gibi sorunlarda uygulamaya uygundur.
Yararları
Bu bitki çayının yararlarına baktığımızda aslında oldukça geniş kapsamlı faydaları olan bir çay türü olduğunu görüyoruz. Grip ve soğuk algınlığı semptomlarını gidermesinin dışında düzenli tüketiminde bu tür hastalıklara yakalanma riskinizi de azalttığı bilinmektedir.
Korona salgını nedeniyle bu tür hastalıklara karşı kendimizi çok daha fazla korumamız gerektiğini biliyoruz. Bu anlamda da ekinezya çayının önemli bir koruyucu etkisi olduğunu söylemek mümkün. İçerisindeki antimikrobiyal ve antiviral maddeler her tür enfeksiyona yakalanma riskimizi azaltır, hastalık kapmamız halinde ise tedavi süresini kısaltır.
Bu bitkinin ağrı kesici özelliği olduğu için Amerika’da diş ağrılarını gidermek için de kullanıldığı bilinmektedir. Antik çağlardan beri kullanılan bu bitkinin çayını demledikten sonra ağrınız olan yere uygulayabilirsiniz. Diş etlerinizde ya da dişinizde sorun varsa gargara yaparak kullanmanız da mümkün.
Ne kadar etkili olacağı konusunda tereddütleriniz varsa bu noktada size bu bitkinin ilaç sektöründe ham madde olarak da kullanıldığını hatırlatmamızda yarar var. Migren ataklarını önleyen ve atak gelmesi halinde atağın şiddetini azaltan bu bitki baş ağrısına oldukça iyi gelir.
Bitki çayını sadece içerek değil farklı şekillerde de kullanmanız mümkün. Mesela cildinizi temizlemek için de tercih edebilirsiniz. Çayı her zamanki gibi demledikten sonra bir süre soğumaya bırakın ve cildinizi düzenli olarak bu çayla temizleyin. Kısa süre sonra cildinizin ne kadar parlak olduğuna siz de şaşıracaksınız.
Etkileri
Ekinezya çayının ne kadar yararlı ve etkili olduğundan bahsettiğimize göre şimdi de vücudumuzda ne gibi etkileri olduğunu ele alabiliriz. Anti fungal özelliği olan bu bitkinin mantar enfeksiyonlarına birebir olduğu düşünülmektedir. Yani cildinizde böyle bir sorun varsa hemen uygulamaya geçebilir, kısa süre sonra problemlerinizden kurtulabilirsiniz.
Ayrıca bu bitki çayını mide rahatsızlığı yaşayanların da tüketmesi oldukça yerinde bir karar olacaktır çünkü bu bitkinin mide bağırsak sorunlarına karşı yatıştırıcı etkisi vardır. Bu bitkinin bir diğer önemli özelliği de sakinleştirici ve rahatlatıcı olmasıdır. Geceleri uyumakta zorlanıyorsanız düzenli olarak bu çaydan içebilirsiniz.
Kendinizi gergin ve kötü hissettiğinizde de stres seviyenizi azaltmak için kullanabileceğiniz bu çay gerçek bir antioksidan kaynağı. Yani sizi rahatlatırken aynı zamanda da kan şekerinizi dengeliyor, gençleştiriyor ve diyabet ile hipoglisemi sorunlarına karşı koruyor.
Bu konuda yapılan araştırmalara baktığımızda uzmanların bu bitkinin hücre yenileme özelliği olduğunu söylediğini görüyoruz. Kısacası bu çayı düzenli tükettiğinizde yaralarınızın daha hızlı iyileştiğini fark edeceksiniz. Ağzınızda apse oluşumu varsa bu çayla gargara yapın.
Vücudunuzdaki yaralar için de bu çayla pansuman yapabilirsiniz. Son olarak da bu bitkinin idrar söktürücü özelliği ile kolay kilo verebileceğinizi söylemek mümkün. Ancak kronik rahatsızlığı ya da istisnai bir durumu olanların bu konuda doktoruna danışmasında yarar var.
